-
1 post
posta; (yarista) baslama noktasi, bitis noktasi; direk, kazik; is, görev; nöbet, posta; garnizon, kisla; polis noktasi, karakol, postaya atmak, postalamak; ilan etmek; yerlestirmek, dikmek, koymak; (adam) göndermek, tayin etmek, atamak -
2 rerun (film, vb.) tekrar göstermek; (yaris) tekrar kosmak, tekrarlamak
yeniden isleme noktasi, yeniden baslama noktasiEnglish to Turkish dictionary > rerun (film, vb.) tekrar göstermek; (yaris) tekrar kosmak, tekrarlamak
-
3 germ
mikrop; baslama noktasi, baslangiç -
4 case
n f1 d'un document hane [haː'ne]2 d'un damier, d'un jeu hane [haː'ne]3 habitation kulübe [ku'lybe] -
5 Ansatz
Ansatz <-es, -sätze> m1) ( Beginn) başlangıç, oluşmaya [o çıkmaya] başlama; ( Ausgangspunkt) çıkış [o başlangıç] noktası; ( Anzeichen) belirti, emare2) ( Keim) filiz, sürgün4) ( Ablagerung) oluşum5) anat baş, bitişme yeri6) philos yaklaşım7) mus ton
См. также в других словарях:
taban — 1. is. 1) Ayağın alt yüzü, aya 2) Üstü kapalı bir yerin gezinilen, ayakla basılan yüzü, tavan karşıtı 3) Ayakkabının alt bölümü 4) Kaide 5) Bir şeyin en alt bölümü 6) Değerlendirmede en alt derece 7) Bir toplumu, bir kuruluşu oluşturan, yönetime… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıkış — is. 1) Çıkma işi veya biçimi Çiğ patatesle patlıcanı düşününüz, sıcak külden çıkışına bakınız, ne leziz yemektir. R. H. Karay 2) Bir yerden çıkmak için kullanılan yer 3) Yokuş 4) Güreşte cazgırın alana çıkardığı pehlivanların izleyicilere doğru… … Çağatay Osmanlı Sözlük